7 Şubat 2012 Salı
Okula Gitmek İstemiyorum
Yine sabah oldu. Sabahlardan nefret ediyorum. Çünkü okul var. Sıcacık yatağımdan kalkıp sabahın buz gibi havasını hissedeceğim. Annem yatağından bana "Kalk çabuk geç kalacaksın" diye bağıracak. Ben ise zor bela sobanın tuşuna ulaşmaya çalışacağım. Sonra biraz durup kendime gelmeyi bekleyeceğim. Okul kıyafetlerimi sobanın önünde ısıtmaya çalışıp giyeceğim. O kıyafetler benim kefenim olacak. Benim kara lekem olacak. Çünkü sevmiyorum. Anneme bir umutla "Anne boğazım ağrıyor bu gün gitmesem ?" diye ufak bir yalan uyduruyorum. Annem yanıma gelip beni kontrol ediyor " Hiç bir şeyin yok oğlum hadi çabuk servisin bekliyor" diye söyleyerek bütün umutlarımı yok ediyor. Mecbur bu gün de okula gitmek zorundayım. Sabah servise biniyorum. Servisteki çocukları da hiç sevmiyorum. Sabah sabah gülüşüyorlar. Onlar güldükçe daha çok gıcığıma gidiyorlar. Gülecek ne var allah aşkına ? Neye gülüyor bunlar ? Bir tane bizden büyük bir abi var. Kulaklığını takmış kimseyi umursamadan camdan dışarı izliyor. Sonra arkasına dönüp gülen çocuklara "Sessiz olun lan biraz !" diyor. Çocuklar bir korkuyla sus pus oluyorlar. Kendi aralarında fısır fısır konuşup o abiyi eleştiriyorlar. Benim çok hoşuma gidiyor. Servis okula gelince herkes iniyor. O abide iniyor. Okula gitmesi gerekirken bir sigara çıkarıp yakıyor. Çok şaşırıyorum "Nasıl oluyor da korkmuyor ? Ya bir hoca görürse ?" diye aklımdan bin bir türlü sorular geçiyor. Ama o benim kadar telaş etmiyor. Dönüp servis şoförü Remzi abiye "Ben bu gün okula gitmeyeceğim çıkışta gelirim" diyor. Remzi abi "Serkan saçmalama bu kaçıncı oldu ? Dünde gitmedin. Annenlere hep yalan söylemek zorunda kalıyorum. Beni zor durumda bırakıyorsun." diyor. Serkan abi hiç oralı olmadan "Sikmişim onları da okuluda vaktimi bu hapishanede harcıyamam" diyerek arkasını dönüp yürümeye başlıyor. Kendi kendime soruyorum "Acaba bende okula gitmesem ne olacak ki ?" diye ama Remzi abinin buna izin vereceğini sanmıyorum. Serkan abinin arkasından koşuyorum. Remzi abi " Yunus! Nereye gidiyorsun öyle" diye bağırıyor. "Serkan abiye kalemini vericem. Beni merak etme kalemini verip geri dönücem okula" diye hemencecik bir yalan uyduruyorum. Serkan abi arkasını dönüp bana bakıyor. Remzi abiye yalan söylediğimi oda biliyor. "Ne var ?" diye asabice bir soru soruyor. " Ben ben senle gelmek istiyorum " diyorum. "Olmaz okuldan kaçmak için çok küçüksün" diyor. " Ne olmuş yani sadece yanında gelicem bir şey yapmıcam ki" diyorum. " Olmaz dedim sana! Yanımda senin gibi bir veledi gezdirip de herkesi kendime güldüremem" diyor. Tekrar hayal kırıklığına uğruyorum. Okula gitmek için arkamı dönüyorum. Remzi abiyi yerinde göremiyorum. Okulun kapıları kapanmış diğerlerinin çoktan sınıflara girmeye başlamış olduğunu görüyorum. Ve içimi tuhaf bir duygu kaplıyor. Serkan abiye ihtiyacım varmıydı ki ? Kendimde kaçabilirdim. Paramda vardı. İstediğim yere gidebilirdim. Arkamı dönüp hızla ara sokaklara koşmaya başlıyorum. Serkan abi beni görmüş olacak ki arkamdan bağırıyor "Hey nereye gidiyorsun ? Heyy sana dedim be dursana!". Hiç oralı olmuyorum. Koşuyorum koşuyorum ve koşuyorum. Tek istediğim okuldan olabildiğince uzaklaşmak. Mümkün olsa okula hiç geri dönmek istemiyorum. Ve karar veriyorum bunu her gün yapmaya. Evet her gün okuldan kaçacaktım. Sonuçta okulu sevmiyordum. Sevmediğim bir yere neden gitmek zorunda kalayım ki ? Ben evde resim yapmak istiyordum. Filmlerde izlediğim adamlar gibi sabahları kendim kalkıp meyve suyumu içip sahilde koşu yapmak istiyordum. Gizli bir ajanmışım gibi ve sağlığımı korumam gerekmiş gibi sabahları spor yapmak istiyordum. Okula gitmek için değil. Yada öğlene kadar yatıp uyandığımda fırından sıcak pide alıp yemek istiyordum. Çok şekerli ve soğuk su ile ılıtılmış çayımı içip He-Man'i izlemek istiyordum. Ve koştum koştum sadece koştum. Serkan abi'nin sesini ise hiç duymaz oldum. Aklımdan onunda benim peşimi bırakmış olabileceğini düşündüm. Daha sonra yorulduğumu hissettim ve nefeslenmek için bir parka oturdum. Parktan buz gibi su içip dinlenmeye koyuldum. Çok heyecanlıydım. Okuldan kaçmıştım. Ve okulun bitimine kadar özgürdüm.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder